بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

سُبْحَٰنَ ٱللَّهِ عَمَّا يَصِفُونَ ١٥٩

Haşa! Allah, onların taktıkları sıfatlardan münezzehtir.

– Seyyid Kutub

إِلَّا عِبَادَ ٱللَّهِ ٱلْمُخْلَصِينَ ١٦٠

Allah'a gönülden bağlı kullar, bunların dışındadır.

– Seyyid Kutub

فَإِنَّكُمْ وَمَا تَعْبُدُونَ ١٦١

Ey inkârcılar! Ne siz ne de taptıklarınız.

– Seyyid Kutub

مَآ أَنتُمْ عَلَيْهِ بِفَٰتِنِينَ ١٦٢

Kimseyi Allah'a karşı kandırıp yoldan çıkaramazsınız.

– Seyyid Kutub

إِلَّا مَنْ هُوَ صَالِ ٱلْجَحِيمِ ١٦٣

Ancak cehenneme girecek olanları kandırırsınız.

– Seyyid Kutub

وَمَا مِنَّآ إِلَّا لَهُۥ مَقَامٌ مَّعْلُومٌ ١٦٤

Melekler: «Bizim içimizden herkesin belli makamı vardır.»

– Seyyid Kutub

وَإِنَّا لَنَحْنُ ٱلصَّآفُّونَ ١٦٥

Şüphesiz biz sıra sıra duranlarız.

– Seyyid Kutub

وَإِنَّا لَنَحْنُ ٱلْمُسَبِّحُونَ ١٦٦

Allah'ı tesbih edenleriz.

– Seyyid Kutub

وَإِن كَانُواْ لَيَقُولُونَ ١٦٧

Putperestler şöyle diyorlardı.

– Seyyid Kutub

لَوْ أَنَّ عِندَنَا ذِكْرًا مِّنَ ٱلْأَوَّلِينَ ١٦٨

Eğer yanımızda evvelkilere gelen bir uyarı kitabı olsaydı.

– Seyyid Kutub

لَكُنَّا عِبَادَ ٱللَّهِ ٱلْمُخْلَصِينَ ١٦٩

Elbette biz Allah'ın temiz kulları olurduk.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu